Dünyanın farklı ülkelerinin kendine özgü sporları bulunur. Bu sporlar vakit zaman dışarıdan bakanlara garip görünse de o ülkelerde yaşayanlar için hayli sıradandır. Örnek olarak Türkiye’nin, tarihi epey eski periyotlara dayanan klasik yağlı güreş sporu, farklı ülkelerin vatandaşları için epeyce alışılmamıştır.
Biz de bu içeriğimizde, farklı ülkelerde, yani farklı kültürlerde bulunan ve bizler için alışılmışın epeyce dışında kalan sporları derledik. Listemizde insanları kan ve ter içinde bırakan aktivitelerden epey havalı araçların kullanıldığı yarışlara kadar birbirinden farklı sporlar bulunuyor.
Kas gücüyle stratejik zekayı birleştiren chessboxing:
Rakibinizin kas gücü sizden çok daha üst düzeyde mi kalıyor? Onu birebir maç içinde bulunan satrançta yenerek de kazanan taraf olabilirsiniz. Chessboxing, dövüşlerde yalnızca daha güçlü olan tarafın kazanmasının önüne geçen bir spor. Yani rakibinizi yenmek için tek yolunuz onu yere sermek değil.
11 tipten oluşan maçlarda sıra satranca geldiğinde süre sınırı da devreye giriyor. Yani şayet satrançtaki müddetiniz biterse, kaybetmiş sayılıyorsunuz. İki tarafta da süratli olmakta yarar var.
Futbol 22 kişinin bir topun peşinden koşmasından ibaret olmayabilir ancak ‘cheese rolling’ bir küme insanın bir peynirin peşinden koşmasından ibaret:
Türkçeye ‘peynir yuvarlama’ biçiminde çevirebileceğimiz ve bölgesel olarak düzenlenen bu aktivite, İngiltere’nin Gloucester kentinde görülüyor. Kabaca büyük bir peynir doruktan yuvarlanıyor ve beşerler bu peynirin peşinden koşarak yolun sonundaki çizgiyi birinci geçen olmaya çalışıyor. Kazanan kişi ise peynirin sahibi oluyor.
Dışarıdan bakınca hayli garip ve eğlenceli göründüğü kesin..
Çoğu kişinin küçükken oynadığı ‘atçılık’ oyununun spor hâli: Hobby horsing
Finlandiya’da ortaya çıkan bu sporu aslında çoğumuz yalnızca oyun olarak biliyoruz. Temel olarak bahsedecek olursak hayali bir ata binen beşerler; pürüzlerin üzerinden atlama, koşma tarzları ve güçleri üzere farklı alanlarda birbirlerinin önüne geçmeye çalışıyor. Finlandiya’dan farklı yerlere yavaş yavaş yayılan sporda çoğunlukla genç kızların yarıştığı görülüyor.
Rakibinizi tekmeleyerek yere düşürmeye çalıştığınız Shin-Kicking:
Yine İngiltere’den karşımıza çıkan bu spor, epey kolay bir temele dayanıyor. İki kişinin karşı karşıya geldiği sporda taraflar, birbirlerinin incik kemiğini tekmeleyerek yere düşürmeye çalışıyor. Kazanmak için taraflardan birinin başkasını 3 tıp sonunda 2 sefer yere düşürmüş olması gerekiyor.
Eşlerin yarıştığı programları çok kere gördük. Burada ise çiftlerden biri, başkasını sırtına alarak yarışıyor
Eş-taşıma, Finlandiya’dan karşımıza çıkan bir öteki garip spor. Erkeklerin eşlerini taşıyarak belli parkurları aşmaya çalıştığı bu sporun şampiyonaları da yıllık olarak düzenleniyor. Ufak bir ayrıntı olarak belirtelim, çiftlerin evli olmaları bir mecburilik değil. Yani evli olmayan şahıslar de müsabakada yer alabiliyor. Kazanmak için parkuru en kısa müddette tamamlayan çift olmak gerekiyor.
Sıkıcı mı heyecanlı mı bilemedik: Ekstrem ütüleme ya da ileri ütücülük
Bu sporun temelinde ütü yapmak yatıyor. Olağandan farklı kılan durum ise ütünün epeyce alışılmadık yerlerde yapılıyor olması. Bunlara epeyce yüksek tepeleri, su altını, ormanın ortasını ve başka riskli bölgeleri örnek gösterebiliriz. Yani ütünün sıkıcılığını adrenalinle kapatmak halinde yorumlayabiliriz. Bu sporun da yıllık olarak şampiyonaları düzenleniyor.
Hokey oynayabilmek başka bir gayret, o bisikletlere binmek bambaşka bir efor gerektiriyor: Karşınızda tek tekerlekli bisiklet üzerinde oynanan hokey
Unicycle hockey isimli bu sporda emel, olağan hokey maçında olduğu üzere rakibin kalesine sayı atmak. Ancak oyuncular, sayı almaya çalışırken tek tekerlekli bisikletler üzerinde hareket etmek zorunda. Kulağa epeyce sıkıntı gelse de oyuncuların düşündüğünüz kadar zorlanmadığını görebilirsiniz. Sporun farklı ligleri de farklı ülkelerde bulunuyor.
Burada bildiğiniz yarış var. Ancak araçlarımız bisiklet, motor ya da otomobil değil, modifiye edilmiş çim biçme makineleri
Çim biçmeye yarayan kısımların çıkarılarak yarışa hazır hâle getirilen çim biçme makinelerinin kullanıldığı bu spor, her yaştan insanın ilgisini çekiyor. Özellikle İngiltere’de oldukça fazla ilgi çeken spora yönelik birbirinden farklı kulüpler var. Cümbüş emelli ortaya atılmış olsa da yarış anında rekabet hiç eksilmiyor.
Potaların altına trambolin ekleyerek basketbolu bir üst düzeye taşıyan SlamBall:
NBA Playground serisini sevenlerin hayallerini süslediğini düşündüğümüz bu sporda smaçlar üç sayı değerinde. Her iki potanın altında trambolinler bulunuyor ve bu da hayli hoş hareketlerin sergilenmesine imkân tanıyor. Kazanmak için ise, olağan basketbolda olduğu üzere mühlet bittiğinde en çok sayıyı atmış olan taraf olmak gerekiyor.
Bir de Amerikan futboluna sert derler. Karşınızda Calcio Storico:
İtalya’da epey esaslı bir geçmişi olan bu sporda kan ve ter daima dökülüyor. Dört ekibin rekabet ettiği ve her bir kadroda 27 kişinin bulunduğu sporda kurallar adeta yok diyebiliriz. Sayı almak için emeliniz, topu rakibin çite benzeyen kalesine ulaştırmak ve bu yolda tabir yerindeyse ‘her şey mübah’
Rakibinizi tekmeleyebilir, yüzüne yumruk atabilir, kaşını patlatabilir ya da onunla güreşebilirsiniz. Hatta dövüş sanatları kullanmak bile özgür. Neyse ki (!) bir kişinin üzerine iki kişi gitmek ya da rakibin üzerine geriden atlamak yasak.
Bonus: Sepak Takraw’da ise temelde bir voleybol mantığı kelam konusu. Ama elleri kullanmak yasak
Oyuncuların atletizminin izleyenleri hayran bıraktığı bu sporda eller dışında bedenin neredeyse her yeri kullanılabiliyor. Sayı almak için voleybolda olduğu üzere, topun rakibin alanına değmesi gerekiyor. Tekrar voleybolda olduğu üzere bir tarafta topa yalnızca 3 kez dokunulabiliyor.
Bunlar dışında bildiğiniz, alışılmadık sporlar varsa yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.